İki çocuk babası Luke Pickering, bir sabah ellerinde hafif karıncalanmayla uyandığında bunun basit bir uyuşma olduğunu düşündü. Ancak saatler içinde belirtiler ayak parmaklarına yayıldı ve sadece birkaç gün sonra 31 yaşındaki adam neredeyse tamamen felçli hale geldi.
Pickering’in hayatı, Guillain-Barré sendromu (GBS) adı verilen nadir ancak ciddi bir hastalık nedeniyle altüst oldu. Kendi ifadesiyle, “Tamamen felç olmuştum, her şey benim kavrayabileceğimden çok daha hızlı gelişti.”Felç geçirdiği günlerde yalnızca yoğun bakım yatağında yatabiliyor, göz kapaklarını bile hareket ettiremiyordu. “O zamanlar elveda demeye hazırdım” diyen Luke, yaşadığı fiziksel kayıplardan çok, ailesine destek olamamanın yarattığı psikolojik travmayla mücadele ettiğini vurguluyor.
Luke’un yaşama tutunmasında en büyük pay, hayat arkadaşı Alix’e ait. 31 yaşındaki öğretim görevlisi olan Alix, belirtiler başladığında hastaneye gitmesi konusunda ısrarcı davranarak erken müdahalenin önünü açtı. Luke’un ayaklarındaki karıncalanma kısa sürede “çivili bir yatakta yürüyormuş gibi” acılı hale geldi. Üç yaşındaki oğlu Lucas’ı merdivenlerden indirirken düşeceğinden korkacak kadar dengesiz hissetmeye başlamıştı.
Hastaneye gittiğinde vücudunun diğer bölgelerinde de hissizlik başlamıştı. Kısa sürede yutma yetisini kaybetti, konuşamadı ve yürüyemez hale geldi. Tanı hızla kondu: Bağışıklık sisteminin sinirlere saldırdığı, sinyal iletimini engelleyerek felce yol açan Guillain-Barré sendromu.Uzmanlar, bu hastalığın genellikle mide virüsleri, grip veya Covid-19 gibi enfeksiyonların ardından geliştiğini ve erken teşhisin hayati önem taşıdığını vurguluyor. Dr. Javvad Haider, “GBS, ellerden başlayarak yüze kadar felce neden olabilir” diyor.
Yoğun bakıma alındı ve üç hafta boyunca neredeyse tamamen felçli kaldı. Üçüncü IVIG uygulaması ve plazma değişimi sonrası vücudu nihayet tedaviye yanıt verdi. “Vücudumda hissi yavaş yavaş geri almaya başladım” diyor.Hastaneye kaldırıldıktan beş hafta sonra, Loughborough’daki Ulusal Rehabilitasyon Merkezi’ne bağlı özel bir üniteye nakledildi. O sırada hala tekerlekli sandalyeye bağımlıydı ve yüzü felçliydi.
Luke, burada geçirdiği sekiz hafta boyunca fizyoterapistler, konuşma terapistleri ve psikologlarla yoğun bir tedavi sürecine girdi. “Tekerlekli sandalyeden koltuk değneklerine, ardından tamamen desteksiz yürümeye geçtim,” diyerek iyileşme sürecini özetliyor.
Küçük kızı Ivy ile “kim önce yürüyecek” yarışına girdiğini gülerek anlatan Luke, Şubat 2024’te taburcu oldu. Şimdi yeniden işinin başında; arabaları ve traktörleri tamir ediyor, hayatına neredeyse eskisi gibi devam ediyor.
