Uzun yaşamın sırrı herkes tarafından merak ediliyor. Sağlıklı ve uzun bir ömür geçirmenin hayâlini kuruyorsanız vücudunuza direnç kazandırmanın yöntemlerini bulmalısınız. Bunun en kısa yollarından biri de doğru ve sağlıklı bir beslenme programı oluşturmak. Bilim insanlarına göre uzun bir ömür sürmek ve 100 yaşlarını görmek istiyorsanız bazı günlük alışkanlıklarınıza dikkat etmeniz gerekiyor.
Bağışıklığınızı güçlendirmek ve hastalıklara karşı vücut direncinizi artırmak için dikkat etmeniz gereken pek çok şey var. Bilimsel araştırmalardaki son gelişmeler yaşlanmayı geciktirmenin ve uzun yaşamanın sanıldığı kadar zor olmadığını gösteriyor. Bilim insanları yaptıkları son araştırmada yüzyıllık uzun yaşamın sırrını paylaştı.
Uzun yaşamak genellikle genetik özelliklerle bağdaştırılır. Ancak yaşam tarzımız, alışkanlıklarımız ve en önemlisi de beslenme düzenimiz yaşam kalitemizi doğrudan etkiler.
Beyni genç ve canlı tutmak yaşlanmamanın altın kurallarından biri olarak kabul ediliyor. Her zaman yaptığınız şeyi yapın. Yaptığınız ve yapmaktan keyif aldığınız, size “amaç” duygusu veren bir şeyi bıraktığınızda hızla yokuş aşağı gidersiniz. Zihninizi her zaman çalıştırın. Kitap okuyun, yeni yerler görün ya da bulmaca çözüm. Sevdiğiniz aktiviteler beyninizi geliştirir.
Sağlıklı bir vücuda sahip olmak özellikle de kalp sağlığını korumak için düzenli olarak egzersiz yapmanız şart.
Fiziksel faaliyetlerin hücresel mitokondri sayısını da arttır. Tüm araştırmalar uzun yaşamın en büyük sırrının fiziksel aktivitede saklı olduğunu gösteriyor. Belirli bir egzersiz programına uyarak ya da her gün düzenli olarak yürüyüş yaparak vücudunuzu çalıştırabilirsiniz.
Vücut sağlığını korumanı en basit yollarından biri su içmek. Yapılan araştırmalar yeterli miktarda su tüketiminin su içmenin kolon kanseri ve mesane kanseri riskinizi azaltabileceğini gösteriyor.Ayrıca eklemleri yağlamaya, hücreleri nemlendirmeye ve toksinleri karaciğeriniz ve böbreklerinizden atmaya yardımcı olur.
Her gün 8-10 bardak su içmek sindirim sisteminin düzenli çalışmasına da yardımcı oluyor.Vücutta biriken ödem ve toksinleri kısa sürede atıyor. Ayrıca cilt sağlığını koruyor. Cildi neme doyurarak daha geç yaşlanmasına destek oluyor.
Yaşlanmayı durdurmada D vitaminin önemli rolleri var. Ülkemizde her 10 kişiden 9’unda D vitamini eksikliği var. D vitamini eksikliğini karşılamak için güneşten yararlanabilirsiniz ve D vitamini içeren besinleri tüketmeye başlayabilirsiniz.
Bağışıklığınızı güçlendirmek ve vücudunuzun direncini artırmak için her zaman vitamin ve mineral değeri yüksek besinlere ihtiyaç duyarsınız.
Özellikle sebze ve meyve ağırlıklı porsiyonlarla beslendiğinizde vücudunuzun ihtiyacı olan tüm vitaminleri karşılayabilirsiniz.Çok sayıda meyve, sebze, tahıl, baklagiller ve bitki bazlı proteinler gibi yiyecekler vücut sağlığınızı korur. Daha uzun ve sağlıklı yaşamanız için vücudunuzu onarır.
Vücudunuz sağlıklı yağlara ihtiyaç duyar. Kuru yemişler, iyi yağ, lif ve protein kaynaklarıdır ve bu nedenle, bazı şekerli atıştırmalıkların vereceği şeker hücumunu ve ardından daldırmayı vermeden sizi daha uzun süre tok hissettireceklerdir.
Yapılan bir araştırmada bir araştırma , en çok fındık yiyenlerin herhangi bir hastalıktan, özellikle kanser, kalp hastalığı veya solunum yolu hastalığından ölme riskinin daha düşük olduğunu bulundu.
Bu sebeple beslenme listenize mutlaka sağlıklı kuruyemişleri dahil etmeniz öneriliyor. Ara öğünlerde tüketilen 5-6 adet fındık vücut direncinizi de artırıyor.
Öte yandan İsveçli araştırmacılar, aralarından yüzlercesinin 100. yaş gününe ulaştığı 60 yaş üstü 44 bin kişiden kan örnekleri aldı. Analiz sonucunda, bu kişilerin kan şekeri düzeylerinin daha düşük çıkmasının yanı sıra, böbrek ve karaciğer fonksiyonlarının da daha sağlıklı olduğu ortaya çıktı. Bilim insanları yaptıkları son araştırmada yüzyıllık uzun yaşamın sırrını paylaştı. Araştırmalar uzun yaşamın en büyük sırrının kişinin kanında saklı olduğunu gösteriyor.
GeroScience dergisinde yer alan sonuçlar, daha yüksek demir düzeylerinin ve toplam kolesterol düzeyinin, 100 yaşına ulaşma şansının daha yüksek olmasıyla ilişkili olduğunu gösterdi.